SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NAMAZ BAHSİ

<< 392 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

27 - (392) وحدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن ابن شهاب، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن؛ أن أبا هريرة كان يصلي لهم فيكبر كلما خفض ورفع. فلما انصرف قال:

 والله! إني لأشبهكم صلاة برسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

{27}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e ibni Şihâb'dan dinlediğim, onun da Ebu Selemete'bni Abdirrahman'dan naklen rivayet ettiği şu hadisi okudum:

 

— Ebu Hureyre Ebu Seleme'nin dâhil olduğu bir cemaata namaz kıldırır ve her eğilip doğruldukça tekbir alırmış; namazdan çıktıktan sonra;

 

— Vallahi içinizde namazı Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in namazına en ziyâde benzeyeniniz benim, dermiş.

 

 

 

28 - (392) حدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. أخبرنا ابن جريج. أخبرني ابن شهاب عن أبي بكر بن عبدالرحمن؛ أنه سمع أبا هريرة يقول:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا قام إلى الصلاة يكبر حين يقوم. ثم يكبر حين يركع. ثم يقول "سمع الله لمن حمده" حين يرفع صلبه من الركوع. ثم يقول وهو قائم "ربنا ولك الحمد" ثم يكبر حين يهوي ساجدا. ثم يكبر حين يرفع رأسه. ويكبر حين يسجد. ثم يكبر حين يرفع رأسه. ثم يفعل مثل ذلك في الصلاة كلها حتى يقضيها. ويكبر حين يقوم من المثنى بعد الجلوس.

ثم يقول أبو هريرة: إني لأشبهكم صلاة برسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

{28}

Bize Mııhammed b. Râfi' rivayet etti, (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana İbni Şihâb Ebu Bekr b. Abdirrahman'dan naklen haber verdi ki Ebu Hureyre'yi şöyle derken işitmiş:

 

— Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza kalktığı zaman, namaza dururken tekbîr alır, sonra rüku'a giderken tekbîr alır, sonra belini rüku'dan doğrulturken «Semiallâhu Limenhamideh» der, sonra ayakta iken «Rabbenâ lekel hamd» der, sonra secdeye inerken tekbîr alır, sonra secdeden başını kaldırırken tekbîr alır, sonra (ikinci secdeye giderken) tekbîr alır, sonra başını (secdeden) kaldırırken (yine) tekbîr alırdı. Bundan sonra namazını bitirinceye kadar her rekâtda böyle yapardı. İki rekâtta oturduktan sonra ayağa kalkarken dahi tekbîr alırdı.

 

«Bundan sonra Ebu Hureyre: Şüphesiz ki içinizde namazı Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in namazına en ziyâde benziyeniniz benim» demiş.

 

 

 

29-(392) حدثني محمد بن رافع. حدثنا حجين. حدثنا الليث عن عقيل ، عن ابن شهاب. أخبرني أبو بكر بن عبدالرحمن ابن الحارث؛ أنه سمع أبا هريرة يقول :كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا قام إلى الصلاة يكبر حين يقوم. بمثل حديث ابن جريج. ولم يذكر قول أبي هريرة: إني أشبهكم صلاة. برسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

{29}

Bana Muhammed b. Râfi rivayet etti. (Dediki): Bize Huceyn rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Ukayl'den, o da İbni Şihâb'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Bana Ebu Bekr b. Abdirrahman b. Haris, Ebu Hureyre'yi şöyle derken işittiğini haber verdi:

 

— Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza kalktığı vakit (tam) namaza dururken tekbîr alırdı...

 

(Bundan sonra) hadisi İbni Cüreyc'in rivayeti gibi tahdîs etmiş; yalnız Ebu Hureyre'nin:

 

— «Şüphesiz ki içinizde namazı Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in namazına en ziyade benzeyeniniz benim» sözünü zikretmemiş.

 

 

 

30- (392) وحدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب. أخبرني أبو سلمة بن عبدالرحمن؛ أن أبا هريرة كان، حين يستخلفه مروان على المدينة، إذا قام للصلاة المكتوبة كبر. فذكر نحو حديث ابن جريج. وفي حديثه؛  فإذا قضاها وسلم أقبل على أهل المسجد قال: والذي نفسي بيده إني لأشبهكم صلاة برسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

{30}

Bana Harmeletü'bnü Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi (Dediki): Bana Yunus, İbni Şihâb'dan naklen haber verdi. (İbni Şihâb demiş ki): Bana Ebu Selemetü'bnü Abdurrahman haber verdiki: Mervân, Ebu Hureyre'yi Medine'ye Kaymakam bıraktığı zaman Ebu Hureyre farz namaza kalktığında tekbîr alırmış. Müteakiben Ebu Seleme, hadîsi İbni Cüreyc rivayeti gibi zikretmiş, onun rivayetinde;

 

«Namazı bitirip selâm verince Cemâate döner ve nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki içinizde namazı, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in namazına en ziyâde benzeyeniniz benim derdi» ibaresi vardır.

 

 

 

31 - (392) حدثنا محمد بن مهران الرازي. حدثنا الوليد بن مسلم. حدثنا الأوزاعي عن يحيى بن أبي كثير، عن أبي سلمة؛ أن أبا هريرة كان يكبر في الصلاة كلما رفع ووضع. فقلنا: يا أبا هريرة! ما هذا التكبير! قال: إنها لصلاة رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

{31}

Bize Muhammed b. Mihrân er-Râzi rivayet etti. (Dediki): Bize Velid b. Müslim rivayet etti. (Dediki): Bize Evzâi, Yahya b. Ebî Kesîr'den, o da Ebu Seleme'den naklen rivayet ettiki:

 

Ebu Hureyre namazda her eğilip doğruldukça tekbir alırmış. (Ebu Seleme demiş ki): Biz Ya Ebâ Hureyre, bu tekbirler ne oluyor? dedik. Ebu Hureyre:

 

— «Hakîkaten Resulullah (Sallailahu Aleyhi ve Sellem)'in namazı budur» cevabını verdi.

 

 

 

32 - (392) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا يعقوب (يعني ابن عبدالرحمن) عن سهيل، عن أبيه، عن أبي هريرة؛ أنه كان يكبر كلما خفض ورفع. ويحدث؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يفعل ذلك.

 

{32}

Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Ya'kup yani İbni Abdirrahman, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet ettiki

 

Ebu Hureyre (Namazda) her eğilip doğruldukça tekbîr alır ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in böyle yapardığını söylermiş.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari «Kitâbu'l Ezan» da Nesaî dahi «Kitabu's Salât» da tahrîc etmişlerdir.

 

Hadîsin şerhinde Nevevî şunları söylemiştir: «Namazda her eğilip doğruldukça tekbîr almak bugün ve geçmiş asırlarda bütün ulemânın ittifak ile sübut bulmuş bir mes'elesidir. Yalnız rüku'dan doğrulurken tekbîr yerine tesmi' getirilir. Tekbîr mes'elesi Ebu Hureyre (R.A.) zamanında ihtilaflı idi. Bâzılarına göre tekbîr yalnız niyetlenirken getirilirdi. Bir takımları da Ebu Hureyre hadîsinin bâzı rivayetlerine bakarak iftitah tekbirinden başka birkaç tekbîrin daha meşru' olduğuna kaildiler. Bu zevat herhalde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in her eğilip doğrulduğunda tekbîr aldığını duymamışlardı. Onun için Hz. Ebu Hureyre    kendilerine;

 

«Şüphesiz ki içinizde namazı Resululla h (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in namazına en ziyâde benzeyeniniz benim» diyordu. Ondan sonra Hadîs-i şerifin beyân ettiği tarzda her eğilip doğruldukça tekbîr almak kabul edildi ve bu suretle amel istikrar kesbederek bugüne kadar böyle geldi.

 

«İki rekâtlı namazların her birinde onbir tekbîr vardır. Bunlardan biri iftitah tekbiri, diğeri de her rekâtda beşer tane olmak üzere intikâl tekbîrleridir. Dört rekâtlı namazlarda yirmiiki tekbîr vardır, beş vaktin farzlarında tekbîr adedi doksan dört olur. Bu tekbîrler içersinde bilittifak vâcib olanı iftitah tekbîridir. Diğer tekbîrler hakkında ihtilâf edilmiştir. Bunları sonraki hadîsin şerhinde göreceğiz.